SETA Dış Politika Araştırmacısı Dr. Tunç. Demirtaş, 7-28 Temmuz’da St. Petersburg’da düzenlenen Rusya-Afrika Ekonomik ve İnsani Forumu’nun ikinci zirvesini Anadolu Ajansı’na değerlendirdi. 54 Afrika Ülkesinden 50 ülkenin katıldığı foruma 17 devlet başkanı bizzat iştirak etti. Demirtaş, Batılı ülkelerin Afrikalı ülkelere bu foruma katılmamaları konusunda baskı yapmalarına rağmen 54 ülkeden 50’sinin katılımını Afrika ülkelerinin bağımsız hareket etmek istedikleri şeklinde değerlendirdi.
Afrika’nın, dünyadaki önemine değinen Dr. Demirtaş, Anadolu Ajansı Podcast adresine yaptığı değerlendirmede, ‘Afrika bir ülke olarak zannediliyor. Ancak unutmamak gerekiyor ki 54 ülkeden oluşan büyük bir kıta. Her ülkenin kendine özgü dinamikleri, kültürü ve kaynakları bulunuyor. Batı’nın Afrika’yı sömürgeleştirmesi bu coğrafyada ciddi çatışmalara neden oldu. Yaşanan olumsuzluklar Afrika’nın ‘Kara Kıta’ olarak anılmasına neden oldu. Ancak, 21. yüzyılda, Afrika Yüzyılı olarak nitelendirilen bu dönemde bu anlayış artık ‘Karakıta’ algısının da geri planda kaldığını gösteriyor. Küresel sistemde 193 ülke yer alırken 54 ülke sadece Afrika kıtasında yer alıyor. Ancak bu sistemin güvenlik konseyinde Afrika kıtasından tek bir ülke bulunmuyor. Genel Kurulun üçte birinden fazlasını oluşturan bir kıtadan bahsediyoruz. Güvenlik konseyi başta olmak üzere gelir ve refah seviyeleri bağlamında Afrika’nın ciddi manada adaletsizliğe maruz kalması söz konusu. Afrika’nın tek bir ülke gibi değerlendirilmesi büyük bir hatayı yanında getiriyor.’ dedi.
Afrika’nın önemi artıyor
Rusya – Afrika zirvesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Tunç Demirtaş, ‘Bu zirve yeni dostlar edinmeyi amaçlıyor. ABD’nin, Avrupa’nın, Çin’in yaptığı zirveler var. Türkiye’de bu konuda somut adımlar attı. Afrika BM’de ciddi potansiyele sahip. Bu zirve potansiyelin geliştirilmesi, Afrika’nın tarımsal altyapısının güçlendirilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Bu politikalar Rusya ile Batı arasındaki farkı ortaya koyuyor. Batı, Afrika’yı kendi çıkarları için yönlendirmeyi düşünürken Rusya’nın Batı’dan farklı olarak ortaklık çerçevesinde onları düşündüğü söylemleri karşımızda duruyor. Rusya, Batı ile kıyaslandığında işleri kitabına uygun yapıyor gibi görünüyor. Rusya’nın bagajında sömürgecilik bulunmuyor. Bu durum Rusya’ya avantaj sağlıyor. Batı’nın bagajına baktığımızda yalanlar, yağmacılık, ‘almak, çalmak’ gibi bazı şeyler var. Rusya’ya Batı’ya kıyasla avantajlı bir durum elde ediyor fakat Rusya’nın uygulamalarına baktığımızda güç kullandığı da gözüküyor. Wagner üzerinden Rusya’nın Afrika’da politikalarını sürdürmesi söz konusu. Wagner üzerinden Afrika’nın çeşitli ülkelerinde madencilik yapması söz konusu. Yeni sömürgecilik adı altında bu kaynakların farklı şekilde kullanılması da söz konusu olabiliyor. Zirvede Wagner kurucusu da fotoğraf verdi. Rusya, Afrika’da Wagner’e bağlı kaldı.’ diye konuştu.
2019’da yapılan birinci foruma 40 Afrikalı devlet başkanı katılmışken geçtiğimiz günlerde yapılan foruma 17 devlet başkanının katılımıyla ilgili olarak da konuşan Dr. Demirtaş, ‘2019’daki küresel sistemle bugünkü küresel sistem farklılık göstermektedir. Rusya’nın bir savaş içinde olması, Rusya – Ukrayna savaşı bu durumu değerlendirirken göz ardı edilmemeli. Liderlerin az katılım göstermesi liderlerin Rusya – Ukrayna savaşında tarafsız kalmayı tercih ettiklerini gösterebilir. Bazı Afrika ülkeleri Ukrayna ile de tahıl ticareti yapıyordu. Ayrıca bazı Afrika ülkeleri Batı’dan da ciddi baskılar gördü. Ancak 54 ülkeden 50’sinin aktif olarak katılım sağlaması Batılı ülkelerin Afrika ülkelerine ne yapıp yapmamaları konusundaki söylemlerine bir tepki olarak da değerlendirilebilir. Daha bağımsız hareket etmek istiyorlar.’ dedi.