TASAM Afrika Enstitüsü Eş-Direktörü Dr. Huriye Yıldırım Çinar, Batı Afrika’da yaşanan son gelişmeleri İHA’ya değerlendirdi. Fransa’nın Macron iktidarı sonrasında Batı Afrika’da güç ve prestij kaybına uğradığını söyleyen Çinar, Fransa’nın özellikle terörle mücadeledeki başarısızlığı, Afrika’daki eski sömürgelerinin ekonomilerinin giderek kötüleşmesine karşı kayıtsız kalması gibi önemli unsurların etkili olduğunu söyledi.
Mali, Gine, Burkina Faso, Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerde gerçekleşen darbeler sonrasında bu ülkelerin Rusya ile güçlü ortaklıklar inşa edip başta Fransa olmak üzere Batı ile arasına mesafe koyduğunu söyleyen Çinar, Fransız askerlerinin eski müttefik ülkeleri terk etmesi sonrasında Nijer’in Batı’nın Sahraaltı Afrika politikası için önemli bir stratejik bölge olduğunu belirtti.
Nijer’in uranyum kaynakları bakımından dünyanın 4. en zengin ülkesi olduğuna da açıklamalarında yer veren Çinar, “Fransa’ya ait nükleer şirketi AREVA, Nijer’daki uranyum kaynaklarını işleme hakkını 50 yıldan fazla bir süredir elinde bulundurmaktadır. Bu nedenle hem Fransa hem de ABD, Nijer’deki etkinliklerine büyük önem vermektedir” dedi.
Darbenin ardından Nijer’de Rusya’nın etkisini artırabileceğini dile getiren Çinar, Nijer halkının uzun yıllardır üzerine çöken Fransız sömürüsünü sonlandırmak ve ulusal güvenliği sağlamak için bu konuda oldukça istekli olan Rusya ile işbirliğine yönelebileceğine işaret etti.
Çok sayıda aktörün güç rekabetine sahne olan Nijer’in antidemokratik bir iktidarla yönetilmeye devam ettiği müddetçe barış ve istikrarın büyük bir sekteye uğrayacağını dile getiren Çinar, Nijer’deki krizin, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygı duyan aktörlerin bulunacağı, barışçıl ve demokratik yöntemlerin tartışılacağı, işlevsel bir diyalog süreciyle derhal sonlandırılması gerektiğinin altını çizdi.