Gazze’de ateşkes için yapılan gösterilerde özellikle batıdaki gösteriler önemliydi. Bunu salt batı hayranlığı ile, gözünü dünyanın merkezine dikmekle açıklayamayız. En başta -tam uygulandı veya uygulanmadı ama- Filistine destek gösterileri oralarda yasaklanmıştı. Sokağa çıkanlar aynı zamanda kendi hükümetleri ile kafa kafaya gelmiş olacaktı. Birçoğunun hükümeti blok halde İsrail yanlısı tutum almıştı. Her şeyden önce dünyanın bu yakasına kıyasla oralarda sokağa çıkmak bir cesaret işine dönüştü. İlk günlerdeki gösterileri internet hesaplarında paylaşan göstericiler, arkadaşlarının kimliği belli olmasın diye simaları flulaştırıyordu. Özellikle Fransa bu konuda başı çekti. Fransa’da -özellikle merkez sol, anti-semitizm hassasiyetiyle tüm olgunun doğasını buraya yaslayan bir çizgiye sahiptir. Her an her şeyde İsrailin varoluşu tartışmaya girer. Her şeyde o şüphe vardır.
Bu yüzden Fransa’da sol içinde de Filistin yanlılığı cepte hazır değildir. Gösterilerde öne çıkan, adeta cephede başı çeken bir oluşum bu manada oldukça değerlidir; yıllardır böylesi bir eylemliliğin yürütücüsü olan AFPS: Fransa-Filistin Dayanışma Hareketi, kendi dillerindeki ismiyle Association France- Palestine Solidarité. Mazisi çeyrek asra yaklaşan bir harekettir. Filistin konusunda dünyadaki ortak bir eyleme-konferansa katılan birinin hemen ilk elde tanış olacağı bu insanlar bu konuda hep öne atılırlar.
AFPS’nin karakteristiğini veren bir diğer özelliği de, geçmişte de anti-kolonyal mücadele vermiş isimlerce kurulmuş olmasıdır. İlk kurucuları arasında 1960’larda, gençliklerinde Uzak Asya’daki Fransız kolonyalizmine karşı harekete geçmiş isimler vardır. Hareketin içinde daha çok gençleri görmek mümkündür ve bunlardan bazıları -2005 dönemi için söylüyorum- Filistin Batı Şeria’da yerleşik, uzun periyotlu yardım-dayanışma faaliyeti yürütüyordu.
20 yıl öncesinden iyi hatırladığımız bu akran kuşağımız bir çok ülkede sağ-sol, Filistin-Irak demeden ortak bir çatı altında harekete geçmişti. Fakat zamanın ruhu olgusunda hep olduğu gibi, bu ruhun da zamanla akamete uğramadığını, tehlikeye maruz kalmadığını kim söyleyebilir? İslamcı grupların önce yalnızlaştırılması, terör sınıfına itilmesi, kendilerinin de buna sebep olabilecek eylem biçimleri, Suriye Savaşı üzerinden neredeyse tüm orta kuşak ülkelere yayılan fraksiyonlaşma; bugün için acaba dedirtiyordu.
Fakat özünde laik tandans ve sol kumaş olduğu aynel-yakin bilinen AFPS, gıpta ettirici şekilde yeni-zamanın ruhuna ve yeni-kültürün baskılarına tınmayarak öne çıktı. Uzun yıllardır ısrarla, gayretle küçük stantlarda, kasabalarda, kentin kenarlarında süregetirdiği Filistin çizgisini Avrupa’nın ortasında, büyük meydanlarda kitlesel gösterilerde gene ortaya koydu.