Bir anlamda tüm Sanatın travma olduğu söylenir. Travma, Sanatın asli bir bileşenidir. Dolayısıyla Sanat ve Travma, kaçınılmaz bir ağla birbirlerine dolanmıştır fakat her travma, Sanatı meydana getirecek güçte ve yapıda değildir. Şayet travma Sanatın yeğane üretici kaynağı olsaydı en büyük fail ve sanatçı Kolonyalistlerin kendileri olması gerekirdi. Şüphesiz aktör açısından; kişisel yahut toplumsal travmalar, alan…
Kategori: Yazarlar
FELSEFE ve KOLONYALİZM
Batı’da 16. Yüzyılın sonlarına doğru artan (doğa bilimleri ve matematik) “bilimsel” düşüncenin ivmesiyle Metafizik hızla kan kaybı yaşadı. Kant’a gelindiğinde zaten önemli ölçüde gözden düşmüş bir Metafizik bizleri bekliyordu. Süreç içinde gayet normal olarak Metafiziğe öyle ya da böyle itibar sağlayan karşıt çıkışlar yapıldı. Hegel’in Mutlak Tin’i gerekli radikal çıkışlardan biriydi. Bergson’un felsefesi ve benzeri…
KOLONYALİZM VE SANAT: Napolyon’un Çizmesi
Kolonyalizm akademilerde, aydınlarda kısacası düşünce hayatında nasıl gör ardı edilmiş ve küçümsenmişse, Sanatta da aynı akıbeti yaşamıştır. Aslında Kolonyalizminküçümsenmesinin göz ardı edilmesinin yani düşüncede değersizleştirilmesinin Sanatı dolaysız etkilediği de söylenebilir. Üzerine eğilmeye değmeyecek şeyler, sanata konu olabilse de Kolonyalizm söz konusu olduğunda “ilginç” biçimde sessiz-lik sürüp gitmiştir. Kolonyalizm ve Sanat ilişkisi ve meseleleri oldukça geniş alanı kapsayan bir boyuttadır. Kolonyalistlerin sömürülen ülkelerden taşınır…
KOLONYALİZMDE ALTYAPI / ÜSTYAPI MESELESİ
Kolonyalizmde maddi kaynakların mı yoksa manevi (düşünce, fikirler) kaynakların mı öncül ve önemli olduğu meselesi, çoğu zaman bulanıklaşır. Sonuç açısından bakıldığında zaten hedef-amaç maddi kaynakların talanı olduğundan maddikaynaklar dışında her şey ikinci sırada hatta gereksiz kalır ve kalması beklenir fakat Kolonyalizmin çarkının dönmesi açısından bakılırsa, bu kez resim değişir. Böylelikle onun kabul edilmesi, normal sayılması, işlevsel kalabilmesi, varlığını devam ettirmesi vb gibi hayati unsurlar öne çıkmaya başlar. Bu da düşünce ve fikir yani manevi…
“ZİHİNSEL” KOLONYALİZM İÇİN KÖKTEN AYAKLANMA
Kolonyalizm, zihinsel ve maddi kolonyalizm olarak ayrılamaz. Zihin (manevi) ve madde Kolonyalizmdemadalyonun iki ayrı yüzü gibidir. Biri yırtıldığında diğeri de yırtılır. Manevinin ve maddenin doğaları gereği asla ayrılamaz olması, kendini en net yine Kolonyalizmde gösterir. Kolonyalizm bunun için muazzam örnekler sunar. Oysa modern bilgi ve hayat sistemi (bunlar kolonyalist efendilerdir aynı zamanda) insanlara sürekli olarak…
Köleleştirilen Mozambiklilerin torunları adalet ve tazminat talep ediyor
Context.news haber sitesinden Kim Harrisberg, Güney Afrika’da sözleşmeli köleliğe zorlanmak üzere İngilizler tarafından 150 yıl önce serbest bırakılan ve şu anda Güney Afrika’nın doğu sahil kenti Durban’da yaşayan Amakua-Zanzibari topluluğunu ziyaret etti. Soyu köleleştirilmiş Mozambiklilere dayanan topluluğun atalarının özgürlüğünün 150. yılı nedeniyle düzenledikleri festivale katılan Harrisberg topluluk üyeleriyle Apartheidrejimi ve hak talepleri üzerine röportajlar yaptı. Topluluğun yaşlılarından 75 yaşındaki Wally SheikAnwarudeen, kölelik sona erdiğinde…
BATI’DA KOLONYALİST ANLAYIŞI DOĞURAN PARADİGMAL DEĞİŞİM
Batlamyus astronomisinin Ortaçağ’ı dömine eden paradigmasının çökmesi, Dünya merkezli evren tasavvurundan Copernicus’un güneş merkezli evren tasavvuruna geçişin yaşanması ile birlikte; dünyanın, insanların gözündeki özel ve kutsal olma değeri bitmişti… Bu değerlerin yerini dünyanın sıradan, basit bir gezegen; gök cisimleri içinde herhangi bir yer olması almıştır… Eski paradigmada Dünya, insanların gözünde merkezi bir konumda algılanırken, tanrının…